Bilge Design 16 yıllık tecrübesiyle gerek ramazan süsleri gerekse yılbaşı, sevgililer günü ve bahar süsleri gibi dönemsel süslerin yanı sıra denemsel olmayan yılın her zamanı uygulanabilen süslerinde imalat, montaj ve satışını yapmaktadır.
Mahya, iç mekan Ramazan süsleri, hoşgeldin Ramazan süsleri, yazıları, cadde tagları, ledli cadde dekorları, led ışıklandırmalı Ramazan süsleri, ışıklı ay ve yıldızlı Ramazan dekoru, ledli ay yıldızlı zemin dekorları, ledli ay yıldızlı cami motifi, avmler için Ramazan dekorları, Ramazan motifleri, led ışıklı mevlana figürü, tema alanı gibi süsler kullanılmaktadır.
Öncelikler nasıl bir ramazan süsü yapılmak istendiği belirlenir. Daha sonra istenilen ebat ve renk seçenekleri belirlenerek projenize göre firmamızla iletişime geçerek bilgi ve ön görsel çalışması isteyebilirsiniz. Firmamız Ramazan süsleri imalatı satışı ve montajı yapmaktadır.
Led Işıklı Mahya üretimi yapıyoruz. Ramazanı '' Hoşgeldin Ya Şehri Ramazan'' mahyası ile karşılamak için ürettiğimiz mahya çeşitlerini şehir girişlerine, caddelere, sokaklara asıyor ve insanların manevi coşkusuna sunuyoruz. '' Hoş Geldin On Bir Ayın Sultanı ''mahyası ile başlayan mahya yazıları gibi bir çok farklı karşılama sözleri, Ramazan ayı süsleri ile ışıklı mahyalar üretmekteyiz.
Led ışıklı mahyalar her alanda kullanılabilir. Cadde girişlerine, sokak girişlerine, duvarlara asılabilir. Genelde insanların kalabalık olduğu, daha çok zaman geçirdiği lokasyonlarda kurulur. Işıklı Ramazan yazısı farklı şekillerde ve farklı boyutlarda yapılabilir. Ancak içlerinde en önemli olanı iki minare arasında kullanılan mahyalardır. Minare arası led ışıklı mahyalar ile birçok farklı yazı ile insanlara mesaj verilebilir. Ramazanda sadece mahya kullanılmaz aslında. İftar çadırlarında da ışıklandırma yapılabilir, buna örnek olarak ise birçok çalışmamız mevcuttur. Mahya örnekleri, mahya yazıları gibi. Cami mahyaları özellikle çok kullanılmakta ve camilerin gerdanlığı olarak bilinmektedir. Eskiden mahya nasıl yapılırdı? Mahya eskiden ampuller ile yapılmaktaydı. Şimdilerde ise dijital mahyalar yapılmaktadır. Dijital mahya, çok özelliklidir. Değişebilir yazılar, hareket edebilir yazılar. Mahyada özel mesajlar ve anlamlı sözler de yazılabilir. Mahya renkleri birçok renkte olabilir. Mahya denilince ilk akla gelen cami mahyasıdır. Ancak cadde mahyası da yapılmaktadır. Caddelere asılan mahyalar yoldan geçen halk için önem taşımaktadır.
Ramazan ayında özel olarak tasarlanarak çift minareli camilerde iki minareyi birbirine bağlayan iplerle oluşturulan yazı ve süslemelere Mahya adı verilmektedir.
Ramazan ayında, mübarek gün ve gecelerde halkın ibadeti için gece boyu açık kalan camilerin mahyalarla süslenmesi birinci Sultan Ahmed devrine kadar uzanmaktadır. Anlatılanlara göre, 1614 yılında Fatih Camii müezzinlerinden Hattat Hafız Kefevi iki minare arasına ortası yazılı bir çevre işler ve bu çevreyi süsleyerek hediye olarak Sultan Ahmed’e sunar. Padişahın çok hoşuna giden bu hediyeden ilham alınır ve dini hükümlere de uygun bir şekilde Ramazan gecelerinde minareler arasına çevredeki gibi mahyalar kurulur ve bu durum ilk kez 1617 yılında tamamlanan Sultan Ahmed Camiinde uygulanır. Böylece Ramazan ayında minareler arasında mahya uygulaması başlamış olur.
Osmanlı Devletinde ise zaman zaman şenlikler yapılmış ve dikilen direkler arasına ipler gerilerek kandiller asılarak çeşitli mahyalar kurulmuştur.
- Minare aralarına kurulan mahyalar
- Bazı büyük camilerin içinde kubbenin ön tarafında kurulan iç mahyalar.
Aya Sofya, Sultan Ahmed, Nuruosmaniye camileri gibi camilerde kurulmuştur.
- Uçurtma mahyalar.
Namazdan sonra avluya toplanan halkın seyretmesi için minarelerden minarelere kandiller uçurulurmuş. Uçurulan bu kandiller ise Ramazan'ı ilan ederlermiş
- Meydanlara, bina üstlerine, yalı önlerine, denize dikilen direkler arasına gerilen iplerle kurulan mahyalara ise Şehrayin mahraları adı verilir.
- Kadir ve Arife gecelerinde minarelere kaftan giydirilerek minareleri aydınlatılırdı. Bu tip mahyalara ise kaftan mahyalar denirdi.
Süheyl Ünver’in verdiği bilgilere göre mahyacı, saraydan gönderilen incilerle yeşil veya kırmızı atlas üzerine kuracağı mahyanın küçük bir örneğini çizer, bu örnek beğenilirse kendisine iade edilip aynı şekilde kurması istenirdi. Mahyanın önce kareli bir kâğıt üzerinde iki minare arasına gerilecek ipi temsil eden yatay bir doğrunun altına istenilen yazı yazılarak veya tasvir yapılarak bir modeli hazırlanır, bu model üzerinde kandillerin asılacağı noktalar ve bu noktalardan sarkıtılacak uçlarında kandil bulunan düşey iplerin boyu belirlenirdi. Mahyanın kurulması sırasında taşıyıcı ip minareler arasına gerildikten sonra birbirine olan mesafeleri ve uzunlukları önceden belirlenen ve bir uçlarına bir makara, diğer uçlarına kandil bağlanan düşey ipler uzun bir ipe tespit edilerek taşıyıcıya bindirilir ve uzun ipin ucu diğer minaredeki bir makaradan geçirilip çekilmek suretiyle gerginleştirilirdi. Bu düzene göre hareket ettirilen kandillerin yağı her akşam tazelenir ve ortalama 5 okka zeytinyağı tüketilirdi. Osmanlı döneminin sonlarında elektrik ampulleriyle de mahya yapılmış, fakat hem eski sanatı yaşatmak amacıyla hem de yağ kandili kullanılanlar kadar güzel olmadığı gerekçesiyle bundan vazgeçilmiştir; günümüzde ise tamamı elektrik ampulleriyle yapılmaktadır.
İstanbul camilerinde kurulan mahyalarda daha ziyade ‘’ Maşallah, Tebarekallah, Bismillah, Leyle-i Kadir, Hoş Geldin Ya Ramazan, On bir ayın sultanı ve Ramazan'ın son günlerinde el-firak, elveda gibi yazılır yazılır.
Mahya için en uygun yazı türü sülüstür. Resim olarak ise tek veya çift boru çiçeği, gül, fulya, kız kulesi, kayık, vapur, köşk, fıskiye, köprü, cami, top arabası, tramvay, ay yıldız gibi motifler tercih edilir. İstanbul dışında Edirne ve Bursa’da da Mahya geleneği gelişmiştir. Edirne’de Beyazıt, Üç Şerefeli ve Selimiye camilerinin minarelerine mahya kurulur, tek minareli camilerin minareleri ise külahından küpüne kadar yukarıdan aşağıya kandillerde donatılırdı.